İmam Hatip’te okurken hocalarımızın ısrarla vurguladığı bir kavram vardı: İhlas!
Şöylece de bir tarifi yapılmıştı: samimiyet, açık sözlülük, gösterişi terk etmek demektir.
Büyüklerimizin başarının baş şartı olarak gösterdikleri şey!
Samimi olmak…
Ucuz ve ince hesaplar yapmamak…
Yeni ifadesiyle naturel olmak!
Doğal!
Bunu niye söylüyorum?
Geçen hafta bir anket sonucu yayınlandı…
Güya 29 İl’de yapılmış bir çalışma…
Doğrudur, yalandır…
Bize karanlık!
Ancak…
Bir gazeteci olarak kendimize göre geliştirdiğimiz test metodları var…
Bir bakıma, sosyal bir olgunun sağlamasını yapmak gibi bir şey…
Buna bakarak kamuoyuna açıklanan anket sonucunu yorumladık…
İçten; samimi bir biçimde…
***
İsterseniz, söz konusu ankette nasıl bir sonuç vardı önce ona bakalım…
Haberi veren ajans, belli ki, yayına hazır biçimde kendisine gelen metni servis etmiş…
Aynen şöyle diyor: Kısa adı ORC olan (Objektiv Research Center) araştırma şirketi tarafından yapılan Türkiye Siyaset Araştırması’nın sonuçları açıklandı. 29 büyükşehirde vatandaşın aday tercihlerinin sorulduğu ankette, ilginç sonuçlar elde edilirken, Erzurum’da ise, Recep Akdağ ve Ahmet Küçükler ismi dikkat çekti.
Bakın niye bu iki isim dikkat çekmiş; Recep Akdağ yüzde 33 oy almış, Küçükler ise 30,5…
İlginç değil mi?
Dahası servis edilen haberde bir de yorum kısmı var ki…
Neredeyse bütün yerel gazeteler, haber siteleri de olduğu gibi kullandılar…
O kısım da şöyle: (güya anketi yorumlayanların ifadeleriymiş gibi)
“Erzurumlu seçmenlerin yoğun ilgi gösterdiği anketle ilgili olarak değerlendirmede bulunan analistler, “Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Kabine’nin en başarılı bakanı durumunda. Buna ilaveten ister AK Partili olsun, ister olmasın, Türkiye’de çok geniş kitleler Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı destekliyor ve takdir ediyor. Anket sonuçlarının kesinlikle dikkatlerden kaçırılmayacak bir yönü daha var ki, o da; mevcut başkan Ahmet Küçükler faktörüdür. Küçükler’in, Sağlık Bakanı Akdağ ile arasındaki tercih puanı farkının sadece yüzde 3,1 olarak gerçekleşmiş olmasını, aslında hatırı sayılır bir başarı olarak okumak gerekiyor. İki dönem üst üste Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış olmak bir siyasetçi için aslında hem avantaj, hem de dezavantajdır. Fakat aldığı tercih oyu oranıyla görünen o ki; Başkan Küçükler elinde çok büyük bir avantaj bulunduruyor. Zira Türkiye’de bir döneme damgasını vurmuş bir siyasetçi olan Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Başkan Küçükler arasında neredeyse başa baş bir rekabet söz konusu. İşte bu manzara aslında Ahmet Küçükler’in yüksek başarı performansını ortaya koyuyor. Zaten Erzurum’un dışında birçok büyükşehirde adı başkanlık için geçen bakanların aldıkları tercih oyları mevcut başkanların ya da muhalif parti adaylarının çok çok gerisinde”
***
Bir haberci olarak okuyunca güldüm; üzüldüm de…
İşi bu kadar sulandırmamak lazım…
Bu noktada başta vurgu yaptığım ihlas kavramını hatırladım…
Sami olmak, gösterişten uzak durmak, aldatmamak!
Hele hele…
Kendini başkalarından akıllı görmemek…
Bir siyasetçi için bana göre en vazgeçilmez yaklaşım tarzı olmalı…
Hele bir de, ısmarlama anketlerle bu ülkede kimsenin bir şeyin sahibi olmadığını bilmeyen kalmamışken…
Dahası…
Başbakan Erdoğan gibi bir siyaset dehası ile karşı karşıyaysanız…
Yapmayın…
Komik oluyorsunuz!
Muhataplarınız gülüyorlar size…
***
Yanlış anlaşılmasın… Kimseye karşı ya da yanında değiliz…
Rahatsız olduğumuz şey, bu toplumun bir bireyi olarak Ankara, yahut İstanbul veya bir başka metropolde oturan cahiller tarafından küçümsenmemiz…
Ahmak şey, öyle bir sonuç açıklıyor altına da öyle bir yorum döktürüyor ki…
Açıkça, “ Erzurumlular bunu bile yutarlar” demeye getiriyorlar…
İsimlerine bakınca, aldatmaya dönük oluşturulmuş bir şirket veya yapı olduklarını hemen anlıyorsunuz zaten…
ORC (Objektiv Research Center)
Ne tumturaklı bir ad bulmuşlar kendilerine…
Bu ismi, servis ettiğin anketin başına koydun muydu…
Mesele bitmiş olur!
Merak ettiğim, bu ahmakların bu yöntemlerle para kazanıp kazanamadıkları…
Zannetmem ki, aklı başında kimse bunlara iş versin!
Ahmaklığın daniskası bu olur zira…
Son söz: her şeyin başı da sonu da İhlas!