Milli Eğitim Bakanı’na kim ne söylemeli?

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in, 2 Kasım Cuma günü Erzurum’da bir dizi gezi ve incelemelerde bulunacağını öğrendik…
Güzel bir fırsat…
Erzurum’un eğitim pozisyonunu bu vesileyle birilerinin rapor halinde Bakan’a sunmaları gerekmekte…
Başta, AK Partili yöneticiler ve Milli Eğitim Bürokrasisi olmak üzere…
İlgi duyan herkes bu çok önemli konuyu Bakan’ın gündemine taşımak durumundadırlar…
Üniversite Sınav Sonuçlarına baktığınızda Erzurum Eğitim cenahında hayli sıkıntılı haldedir…
Hem derslikhem de, öğretmen kadrosu bakımından ciddi açıklarımız mevcut…

***
Milli Eğitim Bakanı Erzurum’a yabancı bir isim değil…
Epeyce bir Erzurumlu sayılır…
Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu…
Dolayısıyla Erzurum’a ilişkin her türlü talebe kapısının ardına kadar açık olduğunu tanıyanlar söylemekteler…
O halde…
Sadece iş talep etmeye kalıyor…
Dediğimiz gibi burada görev siyasiler başta olmak üzere ilgili bütün birimlere düşüyor…

***
Bu noktada sivil toplum örgütlerini de göreve davet ediyoruz…
Bir aralar DOSİAD’ın bir ön çalışması vardı…
Eğitim Kampüslerine dönük talepleri içeriyordu…
Bu başta olmak üzere, diğer tespitlerin de Bakan’a sunulması çok yerinde olur…
Seçim çalışmaları esnasında Milletvekillerinin dile getirdikleri özel bir takım temenni ve dileklerin Bakan’a bu güne aktarılıp aktarılmadığını bilmiyoruz…
Yapılmamışsa, fırsat bu fırsat deyip onları da yeniden gündeme taşımak lazım…
Özellikle İlçelerimizin içinde bulunduğu eğitim açmazlarını…
Eğitimde fırsat eşitliğini baltalayan durumları…
Ki, başta hem dersliklerin hem de eğitici kadronun niteliği öncelikli talepler arasında olmalı…

***
Bu arada eğitim kadrosunun da aşılması gereken ciddi sorunları olduğunu herkes biliyor…
Özellikle de, bizim bölgede…
Kimi ilçe merkezlerinde dahi öğretmenlerin barınma sorunları had safhadadır…
Hele köylerde görev yapanlar…
Eğitim Sendikaları başta olmak üzere ilgili her birimin bu durumu da bakan’a aktarmalarında fayda var…
Aslına bakılırsa bu sendikaların görevi tam da budur…
Onlar her işi bırakmış, siyasetle uğraşıyorlar…
Üyelerinin haklarını korumak, geliştirmek yerine siyasette bir pozisyon kapmanın yarışında oluyorlar…
Özellikle Kamu Sen mensupları…
Bu konuda öğretmenler arasındaki şikayetler ciddi boyutlara ulaşmıştır…
Sırf bu sebepten dolayı son zamanlarda buradan ayrılıp diğer sendikalara geçen öğretmen sayısında önemli oranda artış olduğu söyleniyor…
Üzüntü verici bir durum…
Keşke, bu nevi meslek mensuplarına dönük sendikal örgütlenmeler, amaçlarına uygun bir faaliyet içinde bulunsalar…

***
Eğitim açısından güzel bir fırsattır Bakan’ın gelişi…
Umuyoruz istifade edilir…
Her alanda ciddi mesafe alan şehirlerde en önemli özellik, bu tür devlet yöneticilerini yakaladıklarında içinde bulundukları hali ayrıntılarıyla aktarmak..
Sonrasında da yine en net tarafından taleplerini dile getirmek oluyor…
Ağlamayana mama yok diye tarif edilen durumun yansıması bir bakıma…
Buyurun fırsat bu fırsat…
İsteyin…