MENÜ
Erzurum 11°
Palandöken TV
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Üniversite 3,5 trilyon’a mahkum olmuş; ama…
Mahmut Akdağ
YAZARLAR
28 Mart 2013 Perşembe

Üniversite 3,5 trilyon’a mahkum olmuş; ama…

Danıştay’ın onadığı bir mahkeme kararı var…
Erzurum İdare mahkemesinin aldığı kararı kesinleştiren…
Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesiyle ilgili…
3 buçuk milyon tl’lik bir tazminata hükmedilmiş…
Olayı ve kararı özet olarak aktaralım:
“Erzurum Atatürk Üniversitesi Aziziye Araştırma Hastanesi’nde iki çocuğun felç kalmasıyla sonuçlanan ameliyatların ardından açılan davada, Erzurum İdare Mahkemesi’nin verdiği rekor tazminat kararına Danıştay’dan onay geldi.
Hastane iki çocuğun ailesine 3,5 milyon lira tazminat ödeyecek.
Ağrılı Ramazan Kılıç 12 yaşındaydı.
2005 yılında kambur olduğu için Erzurum’a getirilerek Atatürk Üniversitesi Aziziye Araştırma Hastanesi’nde ameliyat edildi.
Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Okur’un yaptığı ameliyatın ardından Ramazan Kılıç’ın belden aşağısı felç oldu.
Baba Ahmet Kılıç, doktor hakkında hem bıçak parası aldığı, hem de çocuğunu sakat bıraktığı için dava açtı.
Yapılan yargılama sonucu Prof. Dr. Ali Okur iki yıl hapse mahkûm oldu.
Balıkesir Edremit’te oturan ve kambur olan 11 yaşındaki kız çocuğu N.F. de ailesi tarafından aynı doktora 2005′te ameliyat ettirildi.
Ramazan Kılıç ameliyattan sonra tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu.
Ancak N.F. de ameliyat sonrası yatalak duruma düştü.
Bunun üzerine her iki aile Erzurum 1. İdare Mahkemesi’ne başvurarak maddi ve manevi tazminat davası açtı.”
Aynen böyle…
***
Önemli bir karar…
Hekimlerimizi kötülemek maksatlı değil; ama, zaman zaman vurdumduymaz yaklaşanlar da olmuyor değil…
Sürekli hastalarla iç içe olmalarından mıdır, bilemeyiz, bazen insani reflekslerini kaybedenleri görüyoruz…
Hastayı bir eşya hükmünde görenler…
Adam yerine koymayanlar…
Ölen ölür yaklaşımı sergileyenler…
Alınan bu karar, bir nebzede olsa, bu tip doktorların daha dikkatli davranmalarını sağlar…
En azından ilgili kurumlar çok daha yakından takip ederler…
Yeter mi?
Yetmez!
Bize göre, bütün hastanelerle ilgili bir başka önemli durum var…
Hastane mikrobu denen illet…
Her sene onlarca insan sırf bu sebepten dolayı hayatını kaybediyor…
Kimsenin de bir sorumluluğu olmuyor…
Gerekçe ve savunma çok basit:
“Ne yapalım hastane mikrobu kapmış!”
Hoppala…
Nasıl kapmış?
Hastanenin ilgisizliğinden değil mi?
Bunun bir karşılığı olması gerekmez mi?
Bize göre asıl bu noktaya dikkat çekilmeli…
Ve…
Bakanlık marifetiyle mi olur başka kanallarla mı?…
Hukuki bir karşılığı konulmalı…
Şimdi öyle teknik imkanlar çıkmış ki…
Kullandığınız bir malzeme hastanenin her tarafını aylarca steril hale sokuyor…
Buna rağmen bu mikroptan ölüm yaşanıyorsa…
İlgili kurum bu durumdan direkt sorumlu tutulmalı…
Maddi ve manevi cezaya çarptırılmalı…
Önemli…
Hem çok!
İlgilenen çıkar mı?
Başta siyasiler olmak üzere duyarlı herkes ve her kesimin vicdanına havale ediyoruz…
 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Hayati
 28 Mart 2013 Perşembe 13:46
Hekimlik mesleğini icra edenlerde ilmin yanı sıra, Aşk, sevgi, merhamet olmazsa olmaz. Tüm insanlıkta olması gereken elbette budur ama hekimlik mesleğinde olmazsa olmaz. Bu yüzden ilminin yanında bu özellikleri barındırmayan hekimleri meslekten ihraç etmek lazımdır diye düşünüyorum
 ejder tepesi
 28 Mart 2013 Perşembe 09:45
Mahmut Bey Kardeşim.Çok teşekkür ederiz, böyle önemli bir konuyu kaleme aldığınız için.Araştırma Hastahanesi ile bir-iki konuya bu vesile ile değinmek istiyorum. Önce,poliklinik doktorları,halen daha, monitörleri kullanmıyorlar.Maalesef teknolojinin imkanlarından faydalanmıyorlar.Halen daha, bundan 15 yıl öncesinde olduğu gibi,liste yapıyorlar giren çıkan belli değil,hastalar ayakta doktorun kapısının önünde sıra bekliyorlar. Ama devlet hastaneleri bu işi çok iyi yapıyorlar.Her polikliniğin önünde sıra alma cihazı var vatandaş sıra alıyor, monitör çalışıyor,orada banklarda oturuyorlar,sırası gelen girip muayenesini olup çıkıyor.Tam da medeni insanlar gibi. Araştırma hastahanesinde her türlü imkan var, ama kullanılmıyor ve vatandaşlar "sıra benim,yok senin" deyip çekişip duruyorlar. Tam bir perişanlık ve rezalet. Bu arada yine eskiden olduğu gibi, torpilliler gelip torpil yapıyorlar,vatandaş 1-2 saat sıra bekliyor,ama gelen torpilliler derhal hastalarını muayeneye,MR'a,röntgene, gastrolojiye vb.nerede sıra varsa hastalarını içeriye alıyorlar.Sayın Başhekim sizin doktorlarınız lütfen polikliniklerde monitörleri kullansınlar,artık bu torpil işine son versinler.Hastahaneniz maalesef temiz değil.Temizliğe önem veriniz.Sağlığın başı temizlik ve hijyendir.Bu da sizin hastahanenizde yoktur.Vatandaş ve görevliler kuytu yerlerde yine sigara içiyorlar.Belki doktorlarınız da içiyorlardır.Hemşire,hasta bakıcı ve bazı görevlilerin davranışları yine 15 yıl önceki gibi.Yine sert davranıyorlar,yine azarlıyorlar.Bunlara bir hizmetiçi eğitim veriniz.Devletin size sağladığı bu imkanları,halka en iyi bir şekilde hizmete sununuz.Yazık o masrafa.Bu paralarda,bu fakir halkın alın teri vardır. Layıkiyle hizmet yapmazsanız,vebali vardır. Selamlar.
 
 28 Mart 2013 Perşembe 13:01
Mahmut bey size doktorlarla ilgili yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Bundan bir sene önce kızımın dişinin dolgusu düştüğü için Eski Numune Hastanesinin yerinde bulunan ağız ve diş sağlığı polikinliğine gittim. Müracaattan giriş işlemini yaptırdıktan sonra polikinlik önünde sıramızın gelmesini bekliyoruz. Bu sırada polikinlikte üzerinde önlük olan sonradan diş hekimi olduğunu öğrendiğim bir vatandaşın polikinlik içerisinde bulunan mutfak evyesinde önce ellerini sonra burnunu ve ağzını yıkadığını görünce, olay birden ilgimi çekti ve yakından bu vatandaşın ne yaptığını görmek istedim. Bir de ne göreyim. Diş hekimi olan o utanmaz adam, vatandaşın ağzına soktuğu diş hekimliği alet ve edavatlarının üstünde abdest alıyor, burnunu siliyor ve ayaklarını yıkıyor. Bu utanmaz diş hekimi daha sonra abdest aldıktan sonra polikinlikten çıkıp gitti. Ben de olaya müdahale etmek istedim yalnız kızım ve hanımım bana burada tatsızlık çıkarma diye beni engellediler. Yalnız bu vatandaşın ismini almakla yetindim. Vatandaşın ismini yazmıyorum *** Daha sonra bu şahıs hakkında yapmış olduğu bu terbiyesizliğini Erzurum sağlık müdürlüğüne bildirdim. Ne yazık ki Sağlık müdürlüğü de skandal olabilecek bu olayın üzerini örterek vatandaş hakkında hiçbir işlem yapmayarak örtbas ettiler. Size soruyorum sağlıkla ilgili bir kurumda böyle bir rezalet olur mu? yorum size ve sayın okurlarımıza aittir
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Palandöken TV