MENÜ
Erzurum 13°
Palandöken TV
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Medyaya ‘kadın’ vurgusu tepkisi
Araştırma İnceleme
22 Aralık 2014 Pazartesi 07:42

Medyaya ‘kadın’ vurgusu tepkisi

M.COŞKUN-Yrd. Doç. Dr. Elif Küçük Durur, “Medyada kadın cinsel kimliği ile temsil ediliyor. Kadın doktor, kadın avukat, kadın sürücü gibi etiketler doğru değil.” dedi.

Ulusal, yerel, süreli ve internet medya yayınlarında kadınların cinsel kimliği ile temsil edilme sorunu her dönem engellenmeye çalışılsa da bir şekilde devam etmekte. Reklamlarda dahi kadınların cinsel bir meta üzerinden oynatılması tepkilere neden olurken, kadının medyada daha aktif ve objektif bir şekilde yer alması istendi.

DURUR’UN AÇIKLAMASI

Atatürk Üniversite İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elif Küçük Durur, hemen hemen tüm medya metin ve görsel belgelerde kadının ya cinsel kimliğinin vurgulanarak işlendiğini ya da tamamen cinsiyetsizleştirilerek değersizleştirildiğini ifade etti.  Bunun yanında toplumsal cinsiyet rolleri açısından kadının olumlandığını ya da tam tersi dışlandığını anlatan Küçük Durur, “Örneğin bir deterjan reklamında çocuğun giysisinde ki lekeyi çıkarmada başarılı olan kadın bu başarısından ötürü takdir ediliyor. Tam tersi durumda ise kadın ev içi rollerini yerine getirmediği durumlarda ötekileştiriliyor. Medyada kadının cinsel kimliği nedeniyle vurgulanması, cinsiyet ayrımcılığına dayanak oluşturuyor. Medyada kullanılan kadın sürücü, kadın doktor, kadın avukat, kadın polis gibi etiketler bu ayrıma örnek teşkil etmekte. Yapılan bu ötekileştirmeler, kadını toplumda bedene indirgenmiş bir varlık olarak lanse etmekte ve kadın bir tüketim malzemesi olarak gösteriliyor. Toplumsal eşitsizlik üretimini sağlayan medya, kadın kimliğinin toplumsal alandaki ikincilliğini derinleştirmekte ve dolayısıyla kadın erkek eşitsizliğini yeniden üretmektedir.” diye konuştu.

‘KADINA ÖNCELİK TANINMALI’

Medyada kadınlara yönelik iş istihdamlarının sorunlu bir alan olduğuna vurgu yapan Küçük Durur, “Her ne kadar çağdaş bir toplum içersinde yaşıyorsak da kamu ve medyasal alanda etki bir kadın varlığından söz edemeyiz. Kadınların birçok örgütsel işleyiş ve özellikle karar alma mekanizmalarının başına ya da stratejik konumlara gelemediklerini görüyoruz. Uzmanların ‘cam tavan sendromu’ olarak tanımladığı bu durumu medya alanında da görmek mümkün. Yapılan araştırmalar sonucu medya sektöründe çalışan kadın oranının yüzde 20'yi geçmediği anlaşılmakta ve bunun yanı sıra medya sektöründe çalışan kadınların cinsiyet ayrımına maruz kaldığı görülmektedir. Bu sorunların giderilmesi ve medyada kadınlara öncelik tanınması gerektiğini savunuyorum.” şeklinde konuştu.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 misafir
 24 Aralık 2014 Çarşamba 11:57
sayın "hoşseda" haberdeki fotoyu da kadınsı olarak görüyorsanız diyecek bir şey yok .Duvarın arkasından demeç verse bu seferde sesi mi kadınsı diyeceksiniz?
 hoşseda
 24 Aralık 2014 Çarşamba 01:48
içerik ve foto yanlış kadın doktor kadın avukat denilmesin o halde kadınsı pozda verilmemeli medyada yapılan hata tekrarlanmış
 Mami
 22 Aralık 2014 Pazartesi 22:36
Öncelikle iletişim fakültesindeki bilim insanları mutlaka yurt dışındaki medya eğitimlerini yerinde görmeleri gerekir. Erzurum dan olaylara bakmak yerellikten öteye de gitmez.
 ejder tepesi
 22 Aralık 2014 Pazartesi 10:18
Muhterem Hanımefendi,medya kadını bir cinsel meta olarak kullanmaktadır.Medyada kadın ete ve tene indirgenmiş durumdadır.Medya kadın sadece bu yönü ile ileri çıkarmakta ve kadını çok edepsiz bir şekilde cinsel duyguları tatmin için,teşhir etmektedir. Bugün bu ülkede seks kölesi kadınların bu durumdan kurtarılması için hiç mi hiç çalışılmaktadır.Sözde hep kadın haklarından bahseden o feminizm grubu bu konuda ne yapıyor,hiçbir şey.Kadın cinselliğiyle ön plana çıkarılmamalıdır.Bu ülkede ne yazık ki kadın hakları diye bir şey yoktur.Bu bir hikayedir.Bugün kadın,giyim,kuşam ve yaşayışı ile istediği yerde değildir.Hele hele kadını bir meta olarak gören bazı namussuz ulusal medya,kadına,topluma ve aile yapısına çok büyük bir darbe vurmaktadır. Aile hayatımız zedelenmektedir.Buna çok dikkat edilmesi gerekir.Gerekirse bu konuda konferanslar,paneller,sempozyumlar tertip edilmelidir.Bu konuda sizlere de büyük bir görev düşmektedir.Eğer gereğini yapmazsanız çok büyük bir vebal altında kalırsınız
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Palandöken TV