MENÜ
Erzurum 12°
Palandöken TV
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Hayırlı olsun…
Eğitim
4 Ekim 2013 Cuma 17:17

Hayırlı olsun…

Atatürk Üniversitesi, 2013-2014 Akademik Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni, Atatürk Üniversitesi Gençlik Anıtı önünü çelenk koyulması ile başladı.

ÖZGE BOZO
ERZURUM (İHA) - Atatürk Üniversitesi, 2013-2014 Akademik Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni, Atatürk Üniversitesi Gençlik Anıtı önünü çelenk koyulması ile başladı.
Program Kültür ve Gösteri Merkezi’nde düzenlenen açılış konuşmalarıyla devam etti. Öğrenciler adına konuşma yapan Eczacılık Fakültesi son sınıf öğrencisi Selami Cengiz, üniversitelerin öğrencilere nasıl ayakta durması gerektiğini öğreten hayat okulları olduğunu söyledi. Cengiz, “İçinde bulunduğumuz bilgi çağının en önemli üretim yeri üniversitelerdir. Bilginin tek güç olarak kabul edildiği çağda sadece bölümümüzde öğrendiğimiz bilgilerle sınırlı kalmayacağız. Biz ülkemize daha fazla nasıl fayda sağlayabilirim düşüncesiyle hareket edeceğiz. Bilgi ve becerilerimizi, durmadan geliştirerek insanlığa hizmet edeceğiz. Mirasçısı olduğumuz köklü medeniyetimize yakışacak şekilde hareket edeceğiz.” dedi.
ÜNİVERSİTEMİZ, ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK BİLİM VE EĞİTİM KURUMLARINDAN BİRİDİR
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, öğrenci sayılarının 100 bini geçtiğini ve 6 bine yakın çalışanıyla da öğrencilere hizmet verildiğini dile getirdi. Koçak, “Yeni eğitim öğretim yılının insanlığa, milletimize, bölgemize, eğitim camiasına, akademik ve idari personelimize, öğrencilerimize ve ailelerine hayırlı olmasını diliyorum. Üniversitemiz, 100 bini aşkın öğrencisi ve 6 bine yakın çalışanıyla, ülkemizin en büyük bilim ve eğitim kurumlarından biridir. ” diye konuştu.
“BİLİMSEL YAYIN VE ÜRETİMDE DÜNYA DA ÖNEMLİ BİR YERDEYİZ”
“Üniversitemiz sadece sayısal göstergelerle değil, hem ülke genelindeki üniversitelere kazandırdığı nitelikli akademisyenler ile hem de bilimsel yayın ve üretimdeki potansiyeliyle de akademik dünyada önemli bir yere sahiptir” diyen Rektör Prof. Dr. Koçak, “Her şeyin odağına insanın yarar ve refahını koyan bu bakış açımız, ister istemez ülke sorunlarına da geniş açılı yaklaşımlar sergilememizi gerekli kılmaktadır. Görevi devraldığımız 2008 yılından bu yana, üniversitemizin sosyal ve bilimsel saygınlığını ve başarısını, öğretim elemanı kalitesini ve donanımını artırmaya; öğrencilerimizin kendilerini geliştirebilecekleri bilimsel ve kültürel ortamları oluşturmaya ve nitelikli eğitim programlarını yapılandırmaya büyük özen göstermekteyiz. ” şeklinde konuştu.
“HEDEFİMİZ KAYNAKLARIMIZI ZENGİNLEŞTİRMEK”
Koçak, konuşmasına şöyle devam etti: “Yine üniversitemizin tüm alt ve üst yapı donanımını geliştirmek ve çeşitlendirmek hususunda ciddi ilerlemeler kaydettiğimizi de ifade etmek isterim. Üniversitemiz, bilimsel yayın sayısı itibarıyla, Türkiye üniversiteleri arasında ilk 10’daki yerini korumaktadır. Türkiye’nin hayati gündem maddeleri arasında yer alan girişimcilik ve yenilikçilik konuları, üniversitemizin hedeflerinin merkezindedir. Önümüzdeki dönemde öncelikli hedefimiz, kaynaklarımızı zenginleştirerek üniversitemizin eğitim, araştırma ve topluma hizmet alanlarındaki başarısının sürekliliğini artırmak olacaktır. Geleceğimizin bugünden daha aydınlık olacağına olan inancımız tamdır. Üniversitemiz, hem köklü tarih hem de donanımı ile çocuklarımıza her türlü imkânı sunup, onları çağdaş eğitimin gerektirdiği koşul ve fırsatlarla buluşturacak ve onları yarının müreffeh Türkiye’sinin inşasında söz sahibi yapacaktır.”
“ERZURUM’UN AYRI BİR RUHU VAR”
Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Erzurum’un ayrı bir ruhu olduğunu belirterek öğrencilere okul dönemini doya doya yaşamaları gerektiği çağrısında bulundu. Altıparmak şöyle dedi: “Yeni öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Böyle köklü bir kuruluşu ve köklü bir tarihe sahip yeri seçtiğinizden dolayı çok şanslısınız. Erzurum’un ayrı bir ruhu vardır. Bunu doya doya yaşamanız lazım. Bizler de sizler için huzur sağlamak adına elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Kapımız size sonsuza kadar açık olacaktır. Lütfen tarafsız ve ideolojik olmayan kaynakları okuyun. Siz ailelerinizin gurur kaynağısınız. Daha sonraki hayatınızda pişman olmamak için çağdaşlarınıza fark atmanız gerekmektedir.”
“ZAMANI İYİ DEĞERLENDİRİN”
Açılış dersini veren Çankaya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Sıtkı Alp, öğrencilere zamanlarını iyi değerlendirmeleri uyarısında bulundu. Alp şunları aktardı: “Ben bir akademisyen değilim ama yıllarımı eğitime verdim. Kazandığımı da eğitime harcadım. Çok çok çalışmak gerekir. Sadece zekilik yetmiyor. Analitik düşünme yeteneğinizi mutlaka geliştirin. Bütün dünyada adını duyurmuş bir üniversitede okuyorsunuz. Modern yerleşke ve güçlü yönetim üniversitenin büyük olmasında etkili oluyor. Bir insanı en iyi tanıyan, o insanın kendisidir. Onun için serbest iş hayatınıza uygun alanı seçmelisiniz. Bu üniversiteden alacağınız diploma bir anahtar olsa da yaşam sürecinizde iş arama, işe girme durumunda yeterli olmayabilir. Çok iyi bir alan bilgisine ve iyi bir yabancı dile sahip olmalısınız. Zamanı çok iyi değerlendirin. 2013-2014 akademik yılının hayırlı uğurlu ve başarılı bir yıl olmasını diliyorum.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ejder tepesi
 5 Ekim 2013 Cumartesi 10:25
Yeni öğretim yılınızın, millete,devlete ve özellikle Erzurum'umuza hayırlı,uğurlu olmasını,yüce Rabbimizden niyaz ederim. Başarılar ve muvaffakiyetler dilerim. Muhterem Hocam,artık üniversite olarak bu klasik eğitimi bırakalım.İcat yeteneğimizi kanıtlayalım.Bakınız bu 58 yıldır,bu üniversite bu şehire,katma değeri yüksek teknolojik ürünler icat edip bir katkıda bulunamadı.Bir ürünü üretip icat edip kullanıp satamadı.Bu şehire bir katkıda bulunamadı.Mesela bugüne kadar,buluş sahibi olarak belge olan patent alamadı,bunu sanayi ürünü haline dönüştüremedi, satamadı, bu şehire milyar dolar dövizleri getirip bu şehrin insanlarının refahına bir katkısı olmadı.Halbuki biz millet olarak taa 13.yy'da,"AHİLİK" sistemiyle patent ve sınai hakları konusunda dünyada ilk düzenleme yapan ülkeler içerisinde yer almaktadır.Ahilik sistemi ile yenilikçilik teşvik edilmiş ve bölgesel düzeyde fikri haklae verilmiştir.Ne var ki patent konusunda,dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda olmamıza rağmen, bugünkü bu gelişmikle o ilk sıraları koruyamadığımız açıkça görülmektedir.Mesela her yıl açıklanan,dünyanın en iyi,500,400,200,100 üniversiteleri arasında hiç olamadınız. Neden? Halbuki devletimiz bugüne kadar size her türlü imkanı sundu ve sunuyor.Her türlü konforunuz var. Kuş sütüne kadar her şey var. Yok yok. Un var, şeker var, yağ var ama bir türlü helva yapamıyorsunuz.Neden? 2012 yılı itibariyle yılda patent alan ülkeler sıraya konmuş. ABD bu sıralamada, yüzde 26 ile ilk sırada, Japonya,Almanya, Çin G.Kore hemen arkasında.Bu tabloda bizim payımız ise ne yazık ki yüzde 0.29'dur. Bunun anlamı ise yüzde 1'in, üçte birinden bile düşük ve çok çok aşağılarda.Muhterem Hocam, artık bugün dünyanın geldiği noktada, rekabet edbilme,bilgi çağının gereklerine bağlıdır.Hep yeni icat ve keşifler yüksek katma değer üretmeye vesile olmaktadır.Biz artık üniversitelerimizle bunu yapmalıyız. Bugün yazılımla milyar dolarlık sermaye gücü,dünyanın yapısını savuran, sallayan tesire sahiptir.Kim ne derse dersin,bugün dünyanın bu konjonktüründe ekomomik güç,siyasi güç,askeri güç hepsi artık bilgiye dayanmaktadır.Muhterem Hocam,sizden istirham ediyoruz,artık bu bilgiyi üretiniz.Rahmetli Erdal İnönü,bir bilim adamı olarak "Türkiye bilgi üretemediği için geri kalmıştır" diyerek çok çok doğru söylemişti.Ne yazık ki bizim üniversitelerimiz bilgi üretemiyor.Bizim kültürümüzde üretme yok.Daha çok alıp-satma kültürüne sahibiz.Neden kendi ürettiğimiz ürünleri dünya pazarına sürüp Türk markalarını oluşturamıyoruz? Çünkü üniversiteniz ve diğerleri,bilgiyi üretebilen ve araştırabilen yerler değil, bilgi aktaran ve belleten yerlerdir.Çünkü üniversitenizde ve diğerlerinde, ihtisaslaşma yoktur.Artık "tekkeyi bekleyen, çorbayı içer" zihniyeti terk edilmelidir.Bilimsellikte liyakat sistemine geçilmelidir.Akademisyenler kadrolu değil,sözleşmeli olmalıdırlar.Kendini geliştirenlere paye ve ödül verilmelidir. Muhterem Hocam, artık 58 yıldır takip ettiğiniz bu pasif öğrenme sistemini lütfen,Allah rızası için terk ediniz. Gelişmiş ülkelerin kullandıkları,aktif öğrenme sistemini uygulayınız.Gelişmiş ülkelerdeki gibi,sanayii ile içli-dışlı olunuz.Eğitim,tarım,çevre,imar,teknolojide bugüne kadar bu şehire ve bu şehir halkına veremediklerinizi artık veriniz.Bu bir vefa borcu ve sizin asli görevinizdir.Artık bu lüks hayatı terkediniz.Çalışınız,üretiniz, patent alınız,satınız bu ülke ve bu şehire milyar dolar dövizi getiriniz. Bu Dadaşlara daha müreffeh bir hayatın imkanlarını sununuz. Bunu dört gözle bekliyoruz.Bu fedakâr,vefakâr Dadaşlar ve bu Dadaşlar Diyarı buna layıktır ve bunu çoktan hak etmişlerdir.Selam ve saygılarımla, Hoşça kalınız.Allah'a emanet olunuz.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Palandöken TV