Kültür-Sanat

3 Ağustos 2011 Çarşamba 03:37

Birkaç yıl öncesine kadar Ramazan ayı geldiği zaman camileri süsleyen ışıklı mahyalara uzun yıllardır yer verilmemesi, vatandaşın tepkisini çekiyor.
Selâtin camilerde 1600'lü yıllarda başlayan mahya geleneği başta İstanbul olmak üzere birçok kentte yaşamaya devam ederken, Erzurum’daki camiler ve Cumhuriyet Caddesi mahyasız kaldı. Diyanet İşleri Başkanlığı camilerin ışıklı mahyalarla süslenmesi çalışmalarını Ramazan ayı başlamadan tamamlarken tarihi camilerin güzelliğine güzellik katan ve akşam ezanıyla birlikte aydınlatılan ışıklı mahyaların Erzurum’daki camilere asılmamasına bir anlam veremediklerini belirten vatandaşlar, görsel güzellikten mahrum bırakılmalarının doğru olmadığını söyledi. Vatandaşlar, ilk olarak 2001 yılında kullanılan, Ramazan’ın manevi iklimine Ayet ve Hadislerle ayrı bir hava katan mahyaların geçmişte olduğu gibi camilerdeki yerini almasını istedi.

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

*Adınızı girmelisiniz. *Bu alanı doldurmak zorunludur. Yorumunuz: *Yorum çok kısa. *Bu alanı doldurmak zorunludur.

Gönder

Mökkem dadaş  5 Ağustos 2011 Cuma 12:11 lalapaşa camisinin önünde ramazan ayıyla dalga geçer gibi kadın - erkek şarkıcı getirip aşk şarkıları söyletmekte ***belediyelere nasip oldu. Sayın korkuta ve küçüklere sesleniyorum ramazan eğlence ayı değil ibadet ayıdır.. ***

dadaş  4 Ağustos 2011 Perşembe 14:27 iftardan sonra yakutiye meydanında bangır bangır karakız çalıyorlar ya.bunada ramazan etkinliği dyorlar.helal olsun!!!!!!!!!!!

ERZURUMDA RAMAZAN  4 Ağustos 2011 Perşembe 02:30 Yine bir iftar topu patladı gurbet elde Ararım Erzurum'u, ararım esen yelde... Dabağana suyundan çay suları koyulur.. Lalapaşa'da okunan ezan, Karskapı'da duyulur. Ayran aşi sofrada sanki selama durmuş, Soharıç kokuları taki dışarı vurmuş. Koca koca pideler kıymaya lokma olmuş, Daha yemek bitmeden çaylar bardağa dolmuş. Dadaşımın ramazanda her şeyidir demli çay, Teraviye doping olur Erzurum'da demli çay Kadayıf dolmaları elden ağıza getmez, Bir cigara içmeden dadaş gendine gelmez. Adettendir, çorbadan sonra kıyma kadayıf yenir, Baban rehmet gari, elen sağlık denilir. İftardan hemen sonra camiler dolar taşar, Naim hoca nerdeyse muzipler orya koşar. Kahvelerde sohbet başlar çaylar bir bir içilir, Muhabbete doyum olmaz, konu konu seçilir. Davulcu Farığ heç durmaz, kuvvet verir tokmağa, Zöhörün geldiğini duyurur her kulağa. Zöhör gelmiştir artık, her evde lamba yanar, Yamağta tereyaği, erişte suyi kaynar. Zöhörlerde açma çörek, bohça kete yenilir, Yenildikçe daha var mi? Doldur çayi denilir. Ramazanın on beşinde başlar, sıra sıra devetler, Gürcü kapıda, kasap kurbandan alınır kıymalık etler. Doyum olmaz tadına Erzurum'da lavaşın, Mukaddestir ramazan, gönlünde her dadaşın. Bayramlarda adettir küs dadaşlar barışır, Yoksula hürmet eder, yardımlarda yarışır. Gurbetteki dadaşı sarar durur heyecan, Burnumuzda tütüyor Erzurum'da ramazan Mücahit AKSAKALLI

3 Ağustos 2011 Çarşamba 14:32 Erzurumda hangi iş tam yapılıyor ki , müftülükte tam çalışsın, büyükşehir belediyesi vizyonsuz, turizm müdürlüğü vizyonsuz, müftülük veya diğer kurumlar niye farklı olsun ki....