MENÜ
Erzurum 26°
Palandöken TV
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
EDT şubatı 2 oyunla tamamlayacak
Kültür-Sanat
14 Şubat 2013 Perşembe 01:32

EDT şubatı 2 oyunla tamamlayacak

ÖZEL-EDT Bu hafta Çıkmaz Sokak Çocukları ve Yürüyen Taşlar adlı çocuk oyununu sahneleyecek. EDT şubat gösterimlerini bu iki oyunla tamamlayacak.

ERZURUM
ÖZEL-EDT Bu hafta Çıkmaz Sokak Çocukları ve Yürüyen Taşlar adlı çocuk oyununu sahneleyecek. EDT şubat gösterimlerini bu iki oyunla tamamlayacak.
Çıkmaz Sokak Çocukları oyunu bu hafta14 Şubat Perşembe 19:30, 15 Şubat Cuma 19:30, 16 Şubat Cumartesi 14:00, 16 Şubat Cumartesi 19:30’da, gelecek hafta ise21 Şubat Perşembe 19:3022 Şubat Cuma 19:3023 Şubat Cumartesi 19:3023 Şubat Cumartesi 14:0028 Şubat Perşembe 19:30’da sahnelenecek.
Yürüyen Taşlar adlı çocuk oyunu ise bu hafta 17 Şubat Pazar 14:00’da, gelecek hafta ise 20 Şubat Çarşamba 14:00, 24 Şubat Pazar 14:00’de sahnelenecek. Oyun bu ay son kez 27 Şubat Çarşamba 14:00’de sunulacak.
ÇIKMAZ SOKAK ÇOCUKLARI OYUNU İLGİ GÖRDÜ
Lyle Kessler’in yazdığı, Ali Halim Neyzi’nin çevirdiği ve yönetmenliğini Kuvvet Yurdakul’un yaptığı Çıkmaz Sokak Çocukları oyunu erzurum seyircisinden büyük ilgi gördü.
Çıkmaz Sokak Çocukları oyunu, anasız babasız iki yetim kardeş olan treat ve philip’in Philadephia’da ki evlerinde geçer. Treat küçük soygunlarla evin geçimini sağlamakta, Phillip ise dış dünyadan uzak evin içinde kurduğu kendi dünyasında yaşamaktadır. Bu iki kardeşin sürdürdükleri tek düze yaşam,bir gece yabancı bir kişinin evlerine gelişiyle bozulur.Sonradan bu iki kardeş için bir ‘’kurtarıcı’’olacak olan yabancı da aslında bir yetimdir.Amerikalı yazar-yönetmen Lyle Kessler’in kaleme aldığı ‘’Çıkmaz Sokak Çocukları’’sistem içinde,ayakta kalmaya çalışan üç yetimin başından geçen olayları çarpıcı bir dil kullanarak seyirciye aktarır.
 

  Haberin Videosu

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ejder tepesi
 14 Şubat 2013 Perşembe 12:28
Ne yazık ki 1992 yılından sonra,dünyada tek devlet tiyatrosu Türkiye'de kalmıştır.Zaten kültürün devletleştirildiği dönem,SSCB'nin yıkılmasıyla ortadan kalkmıştır.Ama ne yazık ki bizde halen daha devlet tiyatroları devam etmektedir.Sayın Başbakan' ımız da tiyatroların özelleşmesini istemiştir.Çünkü,kendilerine güvenirler, riske girerler,çalışırlar ve güzel eserler ortaya çıkarırlar.Devlet de bunları destekler.Hatta,özel sektör de sponsorluk yapabilir.Gerçek sanat isteniyorsa bu yapılmalı,bankamatik memurluğu sona erdirilmelidir.Yüce Atatürk dahi, tiyatroları merkezileştirmedi.Tiyatrolar, 1949 yılına kadar,Devlet Tiyatrosu değildi bile.Şehir tiyatroları kimsenin babasının malı değildir.Hele hele bunlar,kendilerini sanat melekleri gibi göremezler.Şehir tiyatroları da kendilerine sanki tahsis edilmiş çiftlik değildir.Zaten bunlar o soğuk savaşın Marksis,Leninist oyunlarını hep sergilediler ve şanlı Osmanlı Tarihi'ni de hep karaladılar.Bu ne başıboşluktur ki bu adamlar devletin parasını hesapsızca harcayacaklar ve istedikleri oyunu da seçip oynayacaklar.Maaşlarını aksatmadan alacaklar, milletin değer yargılarına da hiç bakmayacaklar.Mesela,baştan sona küfür ve müstehceklikten ibaret olan, bir zamanların "Günlük Müstehcen Sırlar" isimli oyun da repertuardan kaldırılmamışmıydı. Böyle neiceleri de.Zaten bu ülkede sanatçı geçinenler genellikle;jakoben,elitist, tepeden inmeci ve devletçidirler.Milletini ve toplumunu küçük görürler,kendilerini bir şey sanırlar ve halkı beğenmezler.Bunlar bu aziz ve yüce TÜRK MİLLETİ'nin sanat birikimini de hiç beğenmezler.Muhafazakâr sanat olmaz deyip kestirip atarlar. Ama Osmanlı'dan kalan ve Atatürk'ün de değer verdiği Darü'l Bedayi'yi de unuturlar.Tez elden Hükümetimiz bu Devlet Tiyatrolarını kaldırmalıdır ama desteklemelidir ve kontrol etmelidir.
 Hüseyin Baydemir
 14 Şubat 2013 Perşembe 12:01
Ben geçen cumartesi ailemle birlikte "Çıkmaz Sokak Çocukları" adlı oyunu izlemeye gittim ama bir aile ortamında söylenmeyecek galiz sözler (küfür) yüzünden, bitmeden oyunu terk etmek zorunda kaldım. Böyle bir oyuna götürdüğüm için çocuklarımdan özür diledim. Çünkü oyunun tanıtım yazısı ve afişlerinde bu durum belirtilmiyordu. İnsanlar bir şekilde daha önceden bilgilendirilebilirlerdi. Bu yapılmadığı için salonda çok sayıda çocuk ve aile vardı. Şimdi şunlara cevap aramak gerekir: 1. Devlet Tiyatroları oyun seçerken bu milletin değer yargılarını ne kadar dikkate alıyor? 2. Oyunlar içinde geçen küfürler neden sansürlenmiyor? 3. Tiyatro olsun ama devletin tiyatroyla işi ne? Hadi oldu diyelim, devlet bu faaliyeti finanse ediyorsa oyunların denetimini neden yapmıyor?
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Palandöken TV